30 Ocak 2009 Cuma

Tribün

Ben tribün e oynamayı sevenlerdenim. Çünkü gerçek, tribündür. Günümüz agorası belkide.

Çünkü göte gelmekten çok korkmaz tibündeki. Çünkü hep beraber de göt olabilirsin. Sahada yenilen de onu destekliyende. Bu yüzden Davosta olanlar oldukça gerçekçi.

Hep bilinen gerçekler bunlar. Hafızası zayıf bir toplum olmak bence popüler kültürün bir dayatması. Filistinde ölen her çocuk için üzülüyoruz. Irakta ölen her çocuk içinde üzüldük, afrikadaki sömürgelerin şimdiki halinede...

Sömürülmüşlüğün erk topluma terk edilişinede üzüldük (afganistan, etiopya, afrika ülkelerinin tamamındaki kabile ve ırk savaşları, din savaşları, baskı toplumu, 9 yaşında 50 yaşındaki adamla evlendirilen kız çocukları, başı kılıçlarla kesilenler, diri diri toprağa gömülüp başları taşla ezilenler) vietnamda olanlarada, yahudilerin daha 60 yl önce soykırımınada üzüldük. İşte Erdoğanın "mış gibi yapıyorsuz LAN!" tepkiside aslında bu değilmiydi?

Ben Tayyip Erdoğanı eleştirmiyorum. Sadece izliyorum. Tribündeyim.

"minarelerin süngü" olmaması gerektiğine inanıyorum. Bugün Gazzede yürüyüş esnasında türk bayrakları tutan 10-15 kişi gördüm. Ancak yeşil bayraklar arasında çok dikat çekmiyordu...

Hiç yorum yok: